Geçen yüzyılın başlarına kadar bilime hakim olan yanlış bir inancı şu şekilde özetleyebiliriz:
Canlılarda maddenin davranışları farklı ve özgündür. Canlılık o kadar ilginç, olağanüstü ve ender karşılaşılan bir olgudur ki, kendisi ile ilgili bir takım yasaları izlemesi ve maddenin diğer davranış biçimlerinden kesin olarak ayrılan niteliklere sahip olması kaçınılmazdır. Canlılık maddenin özgün ve son derece spesifik bir davranış veya davranışlar biçimi olmak zorundadır.
Canlılığın maddenin davranışlarının son derece özel bir şekli olduğu yanlış inancı o kadar yaygın, derin ve yerleşmiştir ki, henüz bu görüşten kurtulmak mümkün olamamıştır. Günümüzde bile canlılığın evrende, maddenin belki de yalnız dünyada mevcut koşullardan yararlanarak ortaya çıkan bir davranış biçimi olduğuna inananlar vardır. Ama bilim son yıllarda canlılığın evrende yaygın bir süreç olabileceğini de dikkate almaktadır. Canlılık belki de sanıldığından daha yaygın bir fenomendir. Ama bu yaşamın yine de evrende maddenin son derece ender karşılaşılan davranışlarından biri olabileceği gerçeğini değiştirmeyecektir.
Canlılar yalnız cansız maddeden oluştuklarına ve canlı ve cansız varlıklar aynı fizik yasalarına tabi olduklarına göre, canlılığın fiziği gibi bir başlığı açmak yanlış bir izlenim uyandırabilir. Amacımız bunun tam karşıtı olup, canlılığın fiziğinin farklı olmadığını vurgulamaktır. Canlılar dahil, evrende mevcut herşey madde-enerji ilişkileri ile ilgili ise, canlı ve cansız varlıkların fiziği de aynı olmak zorundadır. Bu başlık canlılığın fiziğinin cansız varlıkların fiziğinden ayrı bir fizik türü olduğu izlenimi uyandırmaktadır. Amacımız bunun tam tersini savunmaktır. Yalnız canlılığa özgü spesifik fizik yasaları yoktur. O halde canlılığın fiziği deyimi gereksizdir diye düşünebilirsiniz. Fizik yasaları canlı cansız her türlü madde için aynıdır. Böyle bir başlığı açmamın en büyük nedeni madde ve enerji ile ilgili her konunun fiziğin ilgi alanına girdiğini vurgulamaktır.
Fizik her süreçle ilgilenmez.Çünkü ilgilenemez. Fizik düzensiz (irregular) süreçlerde regülarite arar. Düzen arar. Buldukları ya fizik kanunları olarak ifade edilir, ya da onlar bir takım genellemeler, kurallar ve çıkarımlardır. Fizik düzensizliklerde mevcut olan düzenle ilgilenir. Düzensizliğin kendisi ile ilgilenmez. Düzensizlikler fizik için hiç bir şey ifade etmezler. Düzensizliklerde bir düzen varsa fizik onları araştırır. Matematiğin de yaptığı budur. Diğer bütün somut bilimlerin de yaptığı budur. Fizik ve somut bilimler bize düzensiz gelen olgularda düzen ararlar ve bulurlar. Her düzensizlikte kriptik bir düzen vardır. Onları bulup çıkarmak fizik, matematik ve diğer somut bilimlerin görevidir. Fiziği biyolojik süreçlere uygularsak doğalarını daha kolay anlarız. Bütün yapacağımız onları fizikle açıklamaya çalışmaktır. Fizik çok karmaşık da olsalar biyolojik süreçlerdeki düzenleri ve yasaları bulmada çok daha yararlı bir bilim dalıdır.
Böyle bir başlığı açmamın bir diğer nedeni de bilimi olumsuz olarak etkileyen bazı efsanelerin, yanlış, eksik ve kusurlu yorumların ve inanların varlığıdır. Canlıların fizik yasalarından farklı bir takım biyolojik yasalara tabi oldukları inancı sanıldığından çok daha yaygındır. Bu yanlış görüşle mücadele etmenin zamanı gelmiştir.
Biyoloji ve tıp bazı ilginç yanlışlarla kirletilmişlerdir. Fizik yasalarının canlı ve cansızlarda farklı olmadığını ciddiye almamak, hatta olduklarını düşünmek, bazı biyolojik süreçlerin doğasını doğru yorumlamada önemli hatalara neden olmaktadır. Bloga böyle bir ad vermemizin nedeni, bir çeliski gibi dursa da amacımız, paradoksik bir yaklaşımla böyle bir ada gereksinim olmadığını vurgulamaktır. Başlık canlıların da cansız maddenin uyduğu aynı fizik yasalarına tabi olduklarını hatırlatmakta ve o yasaları tartışma sürecine dahil etmektedir. Canlılığı ilgilendiren fizik yasalarının canlı-cansız bütün evreni denetleyen fizik yasaları ile aynı olması, doğanın ilginç esprilerinden biridir.
Comments