CANSIZ MADDELER İLE BİRLİKTE BÜTÜN FİZİK YASALARINA HARFİYEN UYAN CANLILARIN KÖKENİ CANSIZ MADDELER MİDİR?
Başka ne olabilir? Canlılık, maddenin oldukça geniş bir yelpaze oluşturan davanış biçimleri repertuarında yer alan davranışlardan biridir.
Doğa kendisi ile ilgili anıların çoğunu bilgi olarak kaydeden fiziksel bir yapıya sahiptir. Onları kaydedecek eli, kolu ve aklı yoktur belki ama, Big Bang’den beri geçerli, anılarını saklamada yararlandığı bazı kurallara ve koşullara sahiptir. Kurallara sadık kalıp geride bıraktığı hemen her anını büyük bir özenle saklamakta ve onları yakından incelemek isteyen akıllı yaratıklara bilgi şeklinde ifşa edebilmektedir. Evrenin biz insanlardan uymamızı istediği tek koşul, kendi tasarımladığı oyunu, onun kuralları çerçevesi dışına çıkmadan oynamamızdır. Buna biz bilimsellik diyoruz. Doğanın doğasını inceleyen insan aslında kendi doğasını ve geçmişini de incelemektedir.
Doğa ile ilgili her şey aynı zamanda insanın kendisi ve geçmişi ile de yakından ilgilidir. İnsan yalnız akıllı bir yaratık değildir. Aynı zamanda doğanın bilincidir de. Evren, ortaya çıkışının 14’üncü milyar yılında insanı yaratarak, onda bilince kavuşmuştur. Yalnız kendisini farketmekle kalmamıştır, evren. Aynı zamanda kendisini yakından tanımaya ve büyük bir özenle biriktirip sakladığı anılarını yakından inceleyerek, insanı yaratana kadar hakkında hiçbir şey bilmediği kendi geçmişini de, ögrenmeye başlamıştır.
Canlı varlıkları yakından incelediğimiz zaman onların en azından fiziksel yapılarının ve görünüşlerinin cansız varlıklardan farklı olduğunu gözlemliyoruz. Bu durumda canlı varlıklarla cansızlar arasında makro düzeyde bazı farkların olması gerekiyor. Canlılığı bu kritere dayanarak incelersek karşılaşacağımız tablo, canlılar arasındaki farkların, canlılarla cansızlar arasındaki farklardan daha fazla olduğudur. Bu da bize açıkça canlı olma durumunda tablonun çok renkli olduğunu göstermektedir. Cansızlarda maddelerin bir araya gelmesinden oluşan tablo, canlılardaki kadar renkli ve çesitli değildir. O kadar çok ve çesitli canlı türü vardır ki, aralarındaki ilişkileri bilmek, hatta tahmin etmek bile, mümkün olmayabilir. Canlı varlıklar hiç bir zaman tek başlarına varlıklarını sürdürmezler. Her seferinde birden fazla tür bir araya gelerek bir eko sistemi oluşturmak ve birlikte varlıklarını sürdürmek zorundadırlar. Canlıların aralarındaki ilişkiler son derece karmaşıktır. Bazı ilişkiler simbiyotiktir. Bu ilişkilerde türler karşılıklı olarak birbirlerinden yararlanırlar.Biri olmazsa, diğeri de olmaz. Biri ölürse, diğeri de ölür. İlişki parazitikse canlılar birbirlerinden tek taraflı olarak yararlanırlar. Tabii çoğu kere bazı canlılar diğerleri için gıdadırlar.
Canlılarla ilgili büyük manzara bize onların gerçek doğası hakkında hemen hiç bilgi vermez. Hatta bizi yanıltır.Canlılığın maddenin özgün ve spesifik davranış biçimlerinden birinin ürünü olmamasına rağmen, ortaya çıkan canlı varlıkların davranışının ve görünüşünün son derece zengin bir repertuvar oluşturması bize bir çelişki gibi gelebilir. Maddenin uyduğu bütün yasalara harfiyen uymalarına rağmen, ortaya çıktıktan sonra canlı varlıklar, farklı davranış örnekleri sergilemektedirler. Bu da onların farklı yasalara tabi oldukları yanlış izlenimini uyandırmaktadır.
Comments