Bazı yerlerde kanun olarak değindiğimiz doğal seçilimin, matematikle ifade edilemediği, kendini her zaman değişmeden tekrarlamadığı ve katı bir takım kuralları izlemediği için, kanun olma özelliklerine sahip olmadığını ileri sürebiliriz. Doğal seçilim bir kurallar dizisi veya bir kural bile değildir. Buna rağmen boyutları evrensel olan ilginç bir olgu olup doğanın, olası alternatiflerden hangisini seçtiği olarak tanımlanabilir. Bu alternatifler bir takım kurallara ve yasalara tabi değillerdir. Bir canlı grubunda seçilen özellikler başka bir canlı grubunda yeğlenmeyebilir ve çoğu kere seçilmez.
Darwin'sel rekabet olarak da bilinen doğal seçilim aslında yalnız evrime özgü bir olgu değildir. Darwin'in doğal seçilimi biyolojik sistemlerde ortaya çıktığı için oldukça karmaşık olan kimyasal bir rekabet ve seçilimdir.Doğal seçilim için kendiliğinden örgütlenmenin oldukca sofistike bir verziyonu olduğu söylenebilir.
Doğal seçilim evrende enerjinin en düşük düzeyde kalmasını, zamanın bir yöne doğru geçmesini, suyun bir yöne doğru akmasını ve enerjinin hızla dağılmasını seçer. Anti maddenin değil, maddenin seçilmesinden de doğal seçilim sorumludur. Entropinin giderek artmasını ve elektronların belli orbitalde hareket etme zorunluğu da doğal seçilimin seçtikleri arasında yer almaktadır.
Doğal seçilimin seçtikleri arasında başka şeyler de vardır. Burada yalnız bazılarına değindik.Doğal seçilim temel olarak koşullar muvacehesinde maddenin davranışlarından bazılarının ve çoğu kere yalnız birinin seçilmesi demektir. Doğal seçilimin seçtiği her olgunun bir alternatifi vardır. Doğal seçilim onları değil, başkalarını seçer. Bazı durumlarda yalnız onları seçer. Evrimde mutasyonları seçebilir örneğin. Ya da seçmez. Bazen zararlı bir mutasyonu seçer, bazen yararlı bir mutasyonu seçer. Her zaman iyiyi ve güzeli seçmez. Bazen çirkini ve kötüyü seçer. Rastgele süreçlerden rastgeleliği alır doğal seçilim. Koşullara göre gerekeni ve en uygununu seçer. Doğal seçilim mutlaka şunu seçecektir diye bir kural yoktur.
Maksimum entropi üretimi kanunundan yararlanarak kendiliklerinden ortaya çıkan düzenli sistemler entropilerini etrafa düzensiz sistemlerden daha çabuk ve daha etkili bir şekilde yayarlar. Örneğin hava sistemleri sıcaklığı ekvatordan kutuplara bu sistemlerden yoksun durgun atmosferik sistemlerden çok daha çabuk ve etkili bir şekilde iletirler.
Yaşam için de aynı şeyler söylenebilir. Genç dünyada biriken jeotermal enerjinin açığa çıkıp yayılması canlı varlıklar tarafından hızlandırılmış ve kolaylaştırılmış olabilir. İster jeotermal olsun, ister fotosentetik, ya da kemosentetik, dünyanın enerjisini etrafa en etkili bir şekilde yayan sistemler ortaya çıkmış olabilir. Yani canlılığın ortaya çıkmasını doğal seçilim ile açıklamak mümkündür. Eğer durum gerçekten bu ise, koşulların uygun olduğu diğer gezegenlerde de canlıların olmaması için bir neden yoktur. Çünkü canlı varlıklar enerji dağılımı ile ilgili süreçlerde etkili olmakta, onları hızlandırmaktadırlar.