Öteden beri Türk aydınlarını eleştirmekten çekinmişimdir. Onlar eleştirilmeyecek kadar değerli ve önemli oldukları için değil! İçinde bulundukları koşullarda daha iyi olmalarının mümkün olmayacağını düşündüğümden. AKP’nin başa gelmesinden sonra koşullar değişmiştir. Değişen bu koşullarda Türk aydınlarının başarısızlıkları daha da belirgin olmaya başlamış, bilime, demokrasiye ve insan haklarına ihanet sınırına yaklaşmaya başlamıştır.
Son yıllarda İslam'ın dirilmesi maskesi altında cehalet Müslüman ülkelerinde kurumlaştırılmaya başlamıştır. Cehaletin kurumlaştırıldığı ilk ülke İran'dır. Türkiye'de cehalet RP ve AKP partileri tarafından kurumlaştırılmıştır.
Cehaletin kurumlaştırılması ne demektir?
Cehalet ne demektir?
Bence bu konu çok önemlidir. Türkiye'de aydınlar yeterince etkili değillerdir. Türkiye cehalete teslim olmaktadır. Bence aydınlarımız bile yeterince aydın değillerdir. Onların çoğu Batı ölçülerinde cahildirler. Bunu söylemek istemezdim. Ama bazı gerçeklerin bilinmesinde yarar vardır.
Türk aydınları bilimden çok politikaya önem vermektedirler. Solcu veya komünist olmak aydın olmakla özdeştir.
Türk bilim adamları pasiftir. Kendi kabuklarına çekilmişlerdir.
Türk üniversitelerinin dünyadaki ilk 500'e girememelerinin elbette bazı nedenleri vardır.
O neden Türk aydınlarının ve profesörlerinin gerçekten aydın olmamalarıdır.
Nedense içinde bulunduğumuz bu kısır döngüden kurtulamamaktayız.. Makus talihimizi değiştirtmek için ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz. Biz sağ-sol mücadelesi yapıyoruz.
Asıl yapmamız gereken bilim-din mücadelesidir.
Türk aydınlarını bu şekilde suçlamak istemezdim. Aslında bize bu cehalet ve bağnazlık Osmanlı'dan kalmadır. Makus talihimizi değiştirecek aydın yetiştirememek en büyük kusurumuzdur. Türk bilim adamları ile Batı bilim adamları arasında büyük farklar vardır. Çünkü Türk bilim adamları Müslüman Türk toplumunun ürünüdürler. Batı bilim adamları ise laik Batı eğitiminin yetiştirdiği değerlerdir. Arada büyük farklar vardır. Bu gidişle bizim bu farkları aşmamız olanaksızdır. Bir eğitim devrimi yapmak zorundayız.
Önce cehalatin ne olduğunu açıklamaya çalışalım. Cehalet nedir?
Tek bir şey midir?
Cehaleti ben şöyle tanımlıyorum...
Önce cehaletin ne olmadığını belirteyim.. Cehalet bilgisizlik değildir.
Cahil insan bilir..
Cehalet kişinin içinde yaşadığı koşul ve zamanla bağdaşmayan ve yaşamına olumlu bir katkıda olmayan çağ dışı bilgidir.
Türkiye'de kurumlaşan bu çağ dışı, ilkel ve bilimsel olmayan bilgidir.
Cahilin aklı boş değildir. Keşke olsaydı.. Onu yeni bilgilerle doldurmak nisbeten kolay olurdu. Bütün yapacağımız onu eğitmek olurdu..
Cahilin kafası eski, antik, yanlış ve yalan bilgilerle tıklım tıklım doludur. Orada öğrenecek yer kalmamıştır.
Cahilin bir özelliği de öğrenememesidir. Cahil eğitilemez.
İlginç bir niteliği daha vardır cahilin.. Cehaletinin farkında değildir.
Milyonlarca Türk işte bu şekilde cahildir.. Eğitimleri mümkün değildir. Aslında onlar aydınlarımızı eğitmektedirler. Aydınlarımız onların etkisi altında kaldıklarından, Batı aydınlarından çok farklı bir azınlık oluştururlar. Çünkü aydınlarımız bilirler ki, Batı aydını gibi olurlarsa, halkla aralarındaki mesafe daha da açılacak ve halka ulaşmak tümüyle olanaksız olacaktır. Daha iyi olmaları, kendilerini ilerletmeleri ve Batı bilim adamları gibi davranmaları için bir motivasyon ve neden yoktur. Bu çabalar ödemeyecektir. Onlar abesle iştigal etmektir. Tam tersine, hiç birisi öyle olmak istemez. Çünkü o zaman halktan daha da çok kopacaklardır... Halktan yararlanamayacaklardır. Körler ülkesinde tek gözlülerdir onlar.. Kraldırlar, Türk aydınları…
Tabii bu arada içinde yaşadıkları bu cahil toplumdan fazladan birşeyler elde etmek de aydınlarımız için çekici gelmektedir. Başkalarının yazılarını, kitaplarını, buluşlarını üstlenirler ve onları bu cahil topluma dirhem dirhem satarlar. Toplum onları yeterince anlamaz ve yazılanları sorgulamaz.
Erbakan, Mercümek ve şürekasını da aydınlarımızın bir ekolü olarak kabul edebiliriz. Etmeliyiz de.. Diyanet işleri de Türk Müslüman aydınlarını temsil eden bir kurumdur. Camide vaiz veren hoca ve imam da bir Türk aydınıdır. Kadınların göbeklerine yazı yazan hocalar da..
Garip bir ülkeyiz.. Eskinin iyi kötü bütün yükünü, tabiri caizse sevap ve günahlarını sırtımızda taşıyoruz. Tabii taşıdığımız günahlar çok daha fazla.. Onlardan kurtulamıyoruz. Çünkü cahiliz.. Onları çok iyi biliyor ve yaşamımıza dikte etmelerini önleyemiyoruz. Bilmediğimiz onlardan nasıl kurtulacağımız. Onların çağ dışı bilgiler olduğunu bile bilmiyoruz.
İşte ülkemizde kurumlaşan ceharet bunlar ve diğerleridir..
Selamlar..
HACI
Comments