İster Müslüman olsunlar, ister Hrisitiyan, dindarlar çogu kere ateistlere iyi gözle bakmazlar. Sanki başka tür yaratıklardır ateistler onlara göre. Değişik bir insan türüdürler. Daha aydın, zeki ve kurnazdırlar ama, aslında şeytanidirler. Güvenilmez ve inanılmazdırlar. Sevimsizdirler. Yaptıkları yapılmaz. Dedikleri hiç yapılmaz. Ama yine de pür dikkat dinlerler ateistleri inanırlar. Onların yazdıklarını okumamak ellerinde değildir. Bir büyü vardır onların yazılarında. İlk fırsatta sorguya çekerler ateistleri. Kimin nesi olduklarını, neden ateist olduklarını sorarlar. Ateizmi neden ve nasıl seçtiklerini bilmek isterler
Aslında bilmezler ki, sorguya çektikleri halde inanmadıkları ateistlerin onlara olan merakı, en azından onların ateistlere olan merakı kadardır. Yine de bu karşılıklı ilgi her iki tarafın da ortak bir payda etrafında birleşmeleri için yeterli bir stimulus uyandırmaktan uzaktır. Var olduğu sanılan ortak paydalara şüphe ile bakılır. Onların içtenliğine inanılmaz.
İlginç olarak karşılıklı süpheciliğin ve güvensizliğin kökeninde hem din vardır hem de dinsizlik. Aslında bu karşılıklı suçlamalar Türkiye için çok yeni bir gelişmedir. Türkiye dışarıya karşı görünüşte saygın insanların yaşadığı, herkesin birbirine hürmet ettiği, geniş bir kültüre sahip, oldukça çetin ve bağımsız insanlar tarafından iskan edilen, tutucu bir Müslüman ülke olduğu izlenimini uyandırır. Türkiye gerçekten öyle midir?
Bu görünüşün Türkiye’yi tanımlamaktan çok uzak olduğu çesitli forumlarda yapılan tartışmalardan anlaşılmaktadır.
Türkiye Türkleri kendilerini yeterince tanımamaktadırlar.
Ama tanıdıkları kadarıyla…………
Türk halkı Müslüman’dır ama genel olarak yobaz değildir.
Türkiye’de çok sayıda etnik azınlık vardır.
Türkiye’de oldukça etkili ve becerikli ama çok küçük bir Hristiyan azınlık vardır.
Türkiye’de oldukça büyük ama, çeşitli nedenlerden dolayı beceriksiz ve uyuşuk olduğu için yeterince etkili olamayan bir alevi azınlık vardır.
Ateizm ise, ilginç olarak, sessiz ve sanıldığından daha yaygın bir güçtür. Bu güç yeterince bilinmez ve tanınmaz. Ateistleri ne Müslüman’lar yakından tanırlar, ne de kendileri kendilerini yeterince bilir ve tanırlar.
Ateizmin ne olduğunu, ateistlerin kendileri dahil, kimse bilmez.
Bu durumda ateizmin İslam’ı tehdit ettiğini ciddiye almak pek akıllıca bir yaklaşım değildir. Ateizmden korkan aslında bilinmeyenden korkuyordur.
Ateizm yalnız kendi inançlarına olan güvenleri düşük bazı sapkın dindarlar için bir tehditdir.
Dindarların çoğu dinsizliğin kaotik bir düzen olduğuna inanırlar. Bu inancın temeli kendinden menkuldür. Delilsizdir onlar. Aslında dinsiz toplumlar dindar olanlardan çok daha dengeli, kültürlü, ileri teknoloji ve uygarlığa sahip, barış içinde yaşayan toplumlardır. Batı Avrupa, İslandinav ülkeleri ve Çin halkı gibi. Din girdiği her ortamı yozlaştırır. Dinin azı olmaz. Çoğu da olmaz aslında. Çünkü ortam elverişli ise, bütün dinlerin eğilimi yayılmaktır. Böyle bir ortamda ateizm iyi bir denge unsurudur. Çoğu kere dinlere karşı olmasına rağmen ateizm, aralarında dinlerin de olduğu her türlü özgürlüğü savunduğundan, paradoksik bir etkiye de sahiptir. Ateizmin dinlere olan yararını, onlardaki aşırılıkları gidermek olarak düşünebiliriz. Dindarların ve dinlerin ateizmden korkmaları için bir neden yoktur. Çünkü ateizm dinler gibi bir baskı unsuru değildir.
Bütün bu niteliklerine rağmen ateizm bir grup inanırın yaşamını tehdit eden bir eğilimdir. Onlar inançları ve karakterleri zayıf olan inanırlardır. Ateizm onların varlığını gerçekten tehdit eden düşünsel bir akımdır. Ateizmin tek kurbanı niteliksiz inanırlardır yani.
Ateizmden korkanlara hatırlatılır….
Comments
You can follow this conversation by subscribing to the comment feed for this post.