Arap kültür ve gelenekleri kendine Muhammed mitini yaratmış olabilir mi?
Eski Yunan mitolojilerinde tanrıların insanlara benzer, tabii çok daha görkemli ve karmaşık, bir yaşamları vardır. Tanrılar öfkelenirler, gazaba gelirler, kıskanırlar, öldürürler, işkence yaparlar, korkarlar, aldatırlar, babalarını öldürürler, anneleri ile evlenirler, savaşırlar vb.
Çok sayıda tanrı vardır ve onların birbirleri ile olan ilişkileri, rüzgarlar, depremler ve seller gibi doğal süreçlerden sorumludur. Tanrıların yaşamı, aile fertleri ile olan ilişkileri, çocukları, torunları, diğer akrabaları, düşmanları, yaptıkları savaşlar, simgeledikleri doğal güçler, diğer tanrılarla olan ilişkileri çok iyi bilinir.
Eski Yunan kültür ve uygarlığına maruz kalan ilk Arap'larda da benzer mitolojik figürlerin olmaması için bir neden yoktur. Eski Yunan uygarlığı ile sürekli savaş halinde olan Pers'lerde de benzer tanrılar vardır. Hristiyanlık yörede dominan bir din olmadan önce Orta Doğu'da yaşayan bütün kavimlerin dini, mitolojik kahramanların yaşamı ve etkinlikleri ile yakından ilgilidir.
Arap'ların da putları ve tanrıları olmuştur. Allah onlardan biridir. Dişi tanrıdır. Hubel ise erkek tanrıdır. Kâbe Allah'a adanmış ve O'nun için inşa edilmiştir. Orada Allah'ın 360 kızı yer almaktadır.
Arap'lar da kendilerine eski Yunan'lılar gibi, bir Tanrı ve onun ideallerini insanlara yayacak bir temsilciyi yaratmış olabilirler. Tanrı Allah'dır. Temsilcisi ise Muhammed'dir. Aradaki mesaşjı Cebrail'dir. Ayrıca arada çok sayıda eski Yunan mitolojisinde olduğu gibi, çeşitli derecelerde önemli olan mitolojik figürler vardır. Şeytan ve cinler gibi. İblis ve melekler gibi.......
Onların kendileri ile insanlar arasında ortaya çıkan fiktif ilişkiler İslam mitinden sorumlu olabilir.
Bu mitlerin başlangıcı MÖ bir zamana rastlamış olabilir. Yörede hakim tek monoteist din Yahudiliktir. Zamanla ona Hristiyanlık da eşlik edince, İslam miti, ikisinin sentezi olarak uzun yıllar, hatta yüzyıllar içinde, zamanla ortaya çıkmış olabilir.
Arap toplumu öykü ve masal uydurmada çok başarılı bir uygarlıktır. İslam miti bir yandan gelişirken, öte yandan geride Kur'an şeklinde yazılı bir yapıt bırakmıştır. Bu orijinal veya ilk Kur'an olarak biliniyor. Alman bilim adamları bu Kur'an için Ur Qur'an terimini kullanıyorlar. Bu ilk Kur'an daha sonra ona eklenen ayetlerle zenginleştirilmiş ve bildiğimiz Kur'an ortaya çıkmıştır.
Muhammed miti ise sonradan İslam miti ile Kur'an'ı birleştirmede yararlı olmuştur. Arap'lar eski Yunanlıların geleneğini sürdürerek, kendilerine yaşamı ve Allah ile olan ilişkileri çok karmaşık olan mitolojik bir kahraman yaratmışlardır.
Eski Yunan'da olduğu gibi, bu mitolojik kahramanın karıları, çocukları, dostları, düşmanları vardır. Bu kahraman diğer insanlar gibi acı çekmiş ve çektirmiştir. Arap uygarlığı ve kültürü ile uyumlu neler varsa yapmıştır. Çocukla evlenmiştir. Harem kurmuştur. Yasalar getirmiş, faizi ve içkiyi yasaklamıştır. Kurduğu aile çok iyi bilinir. Oğlu Kasım gözünü bir horuzun gagalamasından sonra kaptığı enfeksiyondan ölmüştür. Bu mitolojik figür Hafsa'nın yatağında Marya ile sevişirken Hafsa tarafından basılmış ve ondan özür dilemek zorunda kalmıştır. Muhammed'in bu eskapesini Kur'an ölümsüzleştirmiştir. Ve bu ilginç mitolojik kahraman, ayrıntılarını çok iyi bildiğimiz zengin bir yaşamı dolu dolu deneyimlemiştir. Ölümü ve son sözleri bile ölümsüzleştirilmiştir. Zeus'un ve Alcmene'in oğlu, Perseus'un torunu Herakles gibi.... Ya da Achiles gibi......
Muhammed'in geriye dönük mitolojik bir figür olarak İslam tarihinin bir parçası olması, İslam'a ilahi bir anlam da vereceği için, olası bir senaryodur. Muhammed, İslam miti ile Kur'an'ı birleştiren ve onlardan güçlü ve Hristiyanlıktan daha mantıklı bir din olan İslam'ın ortaya çıkmasını sağlayan mitolojik bir kahramandır.
Eski Yunan mitolojisinde Tanrı'ların emirleri, arzu ve istekleri, tutkuları, bazen şehvetleri ve sapkınlıkları insanların günlük yaşamına anlam vermiş ve bazı durumlarda onlara rehber olmuştur. Tanrı'ların birbirleri ve insanlarla olan ilişkileri son derece ayrıntılı ve karmaşıktır. Aynı durumun Arap'larda da olmaması için ben bir neden yoktur.
Yahudilik içine kapalı bir dindir. Bu nedenden Arap'lar eski Yunan mitolojisine Yahudilikten daha çok maruz kalmış olabilirler. Eski Yunan mitolojisi Arap uygarlığına penetre olmadan önce ona uygun değişikliklerden geçmiş ve bu şekilde İslam dininin tohumu atılmıştır.
Muhammed'in ayrıntılı yaşamını başka türlü açıklamak oldukça zordur. O devir için hiç bir insanın yaşamı, kral ve kraliçe, hatta paygamber de olsa, Muhammed'in yaşamı kadar ayrıntılı olarak bilinmemektedir. Muhammed'in yaşamı çok iyi bilinmekte ve yakınlarının yaşamı ise Muhammed'in yaşamı ile kesiştikleri süre, netlik kazanmakta, ondan uzaklaşınca hemen bilinmez olmaktadırlar.
İlk dört halifenin yaşamı Muhammed'in yaşamından çok daha az bilinmektedir. Onlar hakkında ençok bilinenler Muhammed'le ilgili olan yönleridir. Muaviye'ye kadar İslam tarihini mitlerden soyutlamak mümkün değildir. Ancak ondan sonra-ki o zaman bile şaibelidir- İslam tarihi somut delillere dayanmaya başlamıştır.
Arap uygarlığı, eski Yunan uygarlığı gibi, bir tanrının (Allah'ın) insanlıkla ilişkileri ana teması üzerine İslam denen dini kurmuştur. Bu ana temanın çok sayıda fiktif kahramanı vardır. Onlardan bazıları insan doğasındadır, bazıları ise yine Yunan mitlerinde olduğu gibi, ilahi, yarı tanrısal, mitolojik figürlerdir.
Zeus: En güçlü ve kuvvetli Yunan tanrısıdır. Tanrıların kralı olarak bilinen, korkusuz, korkulan, çok güçlü ve son derece kuvvetli bir tanrıdır. Tanrı Kronos'un oğullarından biri olan Zeus bir efsaneye göre, biraderleri Poseidon ve Hades ile birlikte babalarını öldürüp, kralıyeti parçalamışlardır.
Zeus karayı, Poseidon denizleri ve Hades ise yeraltını almıştır. Kızdığı zaman etrafa yıldırımlar atan Zeus'u kimse sinirlendirmeye cesaret edememektedir. Zeus Olimpus dağında, karısı Hera, çocukları Apollo, Dionysus ve Athena ile birlikte yaşamaktadır.
Deniz tanrısı ve Zeus'un biraderi olan Poseidon denizden üç mızraklı olarak çıkan bir tanrı olarak portre edilmiştir. Tehlikeli ve iğrenç bir düşmandır. Poseidon'u kızdırmak gemi ile seyahati tehlikeye atmak demektir.
Hera Zeus'un karılarından biridir ve tavuskuşu tarafından simgelenmiştir. Hera kadınların ve evliliğin koruyucusudur.
Athena Zeus'un kızıdır. Sembolü zeytin ve baykuştur. Hera bilgelik ve savaşların tanrısıdır. Zeus'a eğer oğlu olursa kendini öldüreceği söylenmiştir. Zeus ilerde doğabilecek oğlundan korktuğu için karısı Metis'i yutmuştur. Daha sonra müthiş bir baş ağrısı geçirmeye başlamış ve Hephaestos'dan kafasını bir balta ile ikiye bölmesini istemiştir. İkiye ayrılan kafadan savaşa hazır, erişgin, silahlanmış ve zırhlara bürünmüş ve tam gelişmiş haliyle Athena atlamıştır.
Apollo Zeus'un oğlunun ve Artemis'in ikiz biraderidir. Güneş, ışık, müzik ve gerçeğin tanrısıdı. Bilimi, iyileşmeyi ve şiirleri de kontrol etmektedir. Delfide kâhindir ve orada bulunan bir piton yılanını öldürdükten sonra oraya sahip çıkmıştır.
Bunları neden yazdım?
Bunların elbette Muhammed ve İslam ile direkt bir ilişkisi yok.,tur. Ama indirekt olarak İslam ve Muhammed mitleri ile yakından ilişksi olduğundan da şüphe yoktur. Mitler ve efsaneler son derece ayrıntılı ve kompleks olabilmektedirle. Muhammed mitinin de böyle bir efsane olması son derece mantıklıdır.
Peki bu mit neden eski Yunan'da olduğu gibi, kaybolup yerini daha çağdaş bir dine terketmemiştir?
Bunun da gayet basit bir açıklaması vardır. İslam miti, Yahudilik ve Hristiyanlık iyice yerleştikten sonra ortaya çıkmıştır. Aslında İslam muhtemelen Mekke'den, hatta Arabistan'dan değil, büyük bir olasalıkla Mezopotomyadan, hatta İran'dan, çıkmıştır. Şiiliğin Sünnilikten ayrıldığı iddiası bu bağlamda yanlış olabilir. Muhtemelen ilk İslam şiiliğe daha yakın bir dindir. Sünnilik şiilikten çıkmış olabilir.
İslam bir Arap miti olarak ortaya çıkmış ve önünde onu değiştirecek başka bir din olmadığı için, bu mit bazı değişikliklere uğramış olsa da, günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.
Aynı şeyleri eski Yunan tanrıları için söyleyemiyoruz ama, Yunanistanda Zeus'a inananların olduğunu da biliyoruz.
Hristiyanlık etrafa yayılmasaydı, Zeus hala yörenin en büyük tanrısı olabilirdi.
Araplar Zeus'un yerine Allah'ı en büyük tanrı olarak kabul etmişlerdir.