Allah'ın varlığı santral bir otoritenin varlığı demektir.
Doğal süreçlerin doğasını incelersek, onlardan santral bir otoritenin sorumlu olmadığını görürüz.
Canlılar dahil, madde ve enerjinin her davranışı geri tepmeli döngülerle açıklanabilir.
Bu konunun anlaşılabilmesi için aşağıdaki iletiye ve diğerlerine göz atmak gerekiyor.
http://haci-haci.typepad.com/maddenin_canli_davrani_se/30-santral-otori%CC%87te-sorunu-evren/
Evrende santral bir otoritenin olmasının neden mümkün olmadığını da aşağıdaki ileti ile açıklamak mümkündür.
Evrenin işleyiş mekanizmalarına bir göz atalım. Onlarda ne görüyoruz?
Kendiliğinden örgütlenmeyi görüyorsunuz.
Kaos görüyorsunuz.
Düzenle iç içe bir düzensizlik görüyorsunuz.
Düzenin düzensizlikten çıktığını görüyorsunuz.
Enerjinin dağılma paradigması olan entropi görüyorsunuz.
Evrende mevcut enerjinin mümkün olduğu kadar hızlı ve etkili bir şekilde dağılması gerektiğini görüyorsunuz.
Kendiliğinden bir düzene giren sistemlerin entropilerini çevreye devrettiğini ve çevrede rastgeleliğin arttığını görüyorsunuz.
Yani yalnız düzensizlikden çıkan bir düzen görmüyoruz. Aynı zamanda ortaya çıkan düzenin düzensizliği artırdığını görüyoruz.
Düzensizlik tek başına gerçekleşmiyor. Düzenle birlikte gerçekleşiyor ve bu düzen etrafdaki düzensizliği artırıyor.
Böyle bir sistemi bir yaratıcıya bağlamak anlamsız. Gerçekler fiktif iddialardan çok daha ilginçdirler.
Evreni yaratan kuvvetin aslında düzeni değil, düzensizliği yaratmış olması gerekiyor.
Bu düzensizlikten düzen ortaya çıkıyor ve o düzen bu keresinde düzensizliği artırıyor.
Ortada üstün ve mantıklı bir aklın varlığını düşündürecek bir gözlem yok. Rastgelelik var. Stokastisite var.
Bütün bunlar evrenin bir yaratıcıya gereksinimi olmadığını ve bazı fizik kanunlarına uyarak kendiliğinden ortaya çıktığını gösteriyor.
Evreni bir yaratıcı ile açıklamak bütün bu gözlemleri ihmal etmek anlamına geliyor.
Oysa evren kendi kendini oluşturmakla bir yaratıcının kendisini oluşturmasından çok daha muhteşem ve gizemli bir davranış sergiliyor.
Bütün görkemi ile evrenin oluşumunun bir yaratıcı ile açıklanması, ona yapılacak en büyük haksızlık, hatta hakaret gibi duruyor.