Önce kendimize şu soruyu soralım:
Organ ve dokular neden vardırlar?
Bu soruyu başka türlü de sormak mümkündür.
Çok hücreli canlılarda hücreler neden organlar ve dokular şeklinde organize olmuşlardır?
Organ ve dokuların varlık nedenlerini bildiğimizi sanıyoruz. Onlara bazı spesifik işlevler yüklüyor ve varlık nedenlerini o işlevlerle açıklıyoruz. Ama onlar o işlevleri yerine getirmek için mi evrilmişlerdir? Yoksa rastgele mutasyonlar sonucu bir hücre kümesi şeklinde ortaya çıkıp, zamanla bir amaca hizmet etmeye mi başlamışlardır?
Evrim rastgele ve kaotik bir süreçtir. Çünkü mutasyonlar rastgeledir ve sonuç başlangıç koşullarındaki değişikliklere son derece duyarlıdır. Doğal seçilim evrimdeki rastgeleliği sınırlayan seçici bir olgudur. Yeni doku ve organların ortaya çıkması bu bağlamda bir istisna değildir.
Mutasyonla ortaya çıkan yeni bir hücrenin canlıda bir eksikliği tamamlamak gibi bir sorumluluğu yoktur. Yeni hücreler bir eksikliği tamamlamak için ortaya çıkmayacaklardır. Onlar rastgele mutasyonlar sonucu ortaya çıkacaklardır. Bu hücreler önce mevcut düzenin bir parçası olmak zorundadırlar. Yani önce etrafına zarar vermemeli ve homeostazın idamesine katkıda bulunmaldırlar. Bunu doğal seçilim sağlar. Canlı vücudunun diğer hücreleri ile uyumlu olmayan hücreler elenirler. Uyumlu olanlar tutulurlar. Yeni nesillerde rastgele mutasyonlarla ortaya çıkan bu hücreler çoğalırlar ve bir takım işlevler üstlenerek canlının evrimine katkıda bulunurlar.
Böbreğin nasıl ortaya çıktığını kurgulayalım. Böbreklerin başlangıcı, diğer doku ve organların başlangıcı gibi, herhangi bir yeni hücre olmalıdır. Mutasyonla ortaya çıkan bu ilk hücreler böbrek hücreleri değillerdir. Ve canlının bir böbreğe gereksinimi de yoktur. Çünkü canlı, yaşadığına göre, böbreksiz de varlığını sürdürebilmektedir. Ama zamanla rastgele mutasyonlara bağlı olarak ortaya çıkan bu hücre kümesi böbrek işlevini üstlenince, canlı homeostazı daha etkili olarak idame ettirecek ve daha kolay ve hızlı çoğalarak çevresine uymada daha başarılı olacaktır. Biz bu canlıyı böbrekli haliyle tanıyor ve onun varlığı için böbrekler gereklidir diyoruz. Ama böbrekler o canlının varlığı için gereklidir derken, çağdas bir canlıdan bahsediyoruz. O canlının böbrekler henüz evrilmeden önceki durumunu bilmiyoruz. Hayvanlar böbreksiz evrilemez diyemeyiz. Dersek evrimi reddetmiş oluruz. Çünkü biliyorsuz ki çok hücreli hayvanlar evrilirlerken mevcut doku ve organlarına sahip değillerdi. Onların bir anda kendiliklerinden ortaya çıkma olasılığı da yoktu. Canlı bir süre-ki bu süre milyonlarca yıl olabilir, onlarsız olmak zorundaydı. Aynı durum bütün dokular ve organlar ve bütün sistemler için geçerlidir. Şimdiki bilimsel anlayışa göre bütün organların zamanla tek bir hücrenin mutasyonundan ortaya çıkmaktan başka varlık nedenleri olamaz. Bu da yalnız doğal seçilimle mümkündür.
Soruya dönelim: Çok hücreli canlılarda organ ve dokular neden vardırlar?
Bu açıklamadan sonra bu sorunun cevabını vermek kolaylaşıyor. Mutasyonlar rastgele oldukları ve doğal seçilim onları seçtiği için çok hücreli canlılarda çok sayıda çesitli organlar ve dokular vardır. Evrim devam ettiği süre onların sayısı azalıp çoğalacak ve onlara yeni doku ve organlar ekleneceklerdir.
Canlılarda ilerde yeni doku ve organlar ortaya çıkacak mıdır?
Organ ve dokular yeni ortaya çıkan türlerle birlikte sürekli olarak ortaya çıkmaktadırlar. Her türde az çok farklı, bazıları çok farklı organ ve dokular vardır. Yeni türler ortaya çıkmaya devam ettiği süre, yeni doku ve organlar da ortaya çıkacaklardır. Yeni organ ve dokuların ortaya çıkması, yeni türler ortaya çıktığı süre durmayacak evrimsel bir süreçtir.
Yeni doku ve organların ortaya çıkmasında önemi olan koşul nedir?
Canlının vücuduna eklenen her yeni doku ve organın mevcut doku ve organlar ve canlının tümü ile uyumlu olması koşulu vardır. Bu olmazsa olmaz bir koşuldur. Bu koşul doğal seçilim yasasına tabidir. Yeni organ ve dokuların bir anda ortaya çıkmadıklarını biliyoruz. Çünkü öyle bir evrimsel mekanizma yoktur. Evrim zaman isteyen bir süreçtir.
Bugünkü bilgilerin ışığında diyebiliriz ki: Çağdaş organlardan yoksun olan ilk çok hücreli canlıda ilerde doku ve organlara farklılaşacak hücrelerin mevcut embryonal hücrelerin mutasyonundan başka bir yöntemle ortaya çıkmış olmaları mümkün değildir.
Yeni doku ve organlar nasıl ortaya çıkmışlardır?
Günümüzde hayvanlarda embryolar blastokist döneminden geçerler. İlk hayvanlar da böyle bir dönemden geçmiş olabilirler. Çağdaş blastokislerdeki her hücrenin bir kök hücre olduğunu biliyoruz. İlk hayvanların da çoğalması sırasında kök hücrelerinin olduğundan ve onların canlının gelişmesinden sorumlu olduklarından kuşkulanmak için bir neden yoktur. Bunlar bilimsel çıkarımlardır.
Yeni doku ve organların, embryonal hücrelerin mutasyonuna bağlı olarak ortaya çıkmaları zorunluğu vardır. Onların başka türlü ortaya çıkmaları olasılığı yoktur. Ortaya çıkan yeni hücrelerin mevcut hücrelerle uyumlu olması da gerekmektedir.
Ortaya çıkan yeni hücreler işlevsel olmak zorunda mıdırlar?
Mutasyonla ortaya çıkan yeni hücrelerin başlangıç dönemindeki önemlerini ve işlevlerini bilmemiz mümkün değildir. Onlardan bütün istenen canlının diğer hücreleri ile uyuşmaları ve canlıya zararlı bir etkileri olmamasıdır. Bu hücreler ilerde farklılaşıp, bazı spesifik işlevler üstlenebileceklerdir.
Örneğin ilerde böbreğe farklılaşacak hücreler, ilk dönemlerinde ilerde böbrek işlevi yapmak üzere ortaya çıkmamışlardır. Onların ilerde böbreğe farklılaşmak için ortaya çıktıklarını ileri sürmek mümkün değildir. Ama binlerce nesil sonra onların canlıda böbrek işlevi üstlenmeleri mümkündür.
Her yeni farklı doku ve hücre kümesinin mevcut hücrelerle uyumlu olması zorunluğu doğal seçilimle açıklanabilir. Doğal seçilim, her yeni hücre ve dokuyu, mevcut hücre ve dokularla uyum içinde olmaya zorlayan bir yasadır. Bu bağlamda doğal seçilim olmadan evrim olmaz diyebiliriz. İlk hayvanların iç organizasyonunun karmaşıklaşmasından sorumlu en belirli evrimsel mekanizma doğal seçilimdir. Mevcut kök hücrelerinden birinde gelişen bir mutasyon, yeni bir kök hücresinin ortaya çıkmasından sorumlu olacak ve canlı zamanla diğer organ ve dokuların katılması ile karmaşıklaşacaktır. Bu mutasyon doğal seçilimle seçilecek veya seçilmeyecektir. Her iki durumda da mutasyon doğal seçilime maruz kalacaktır.