Canlılığın en önemli manifestasyonlarından biri metabolizmadır. Metabolizması olmayan bir canlı düşünülemez. Metabolizma canlılarda yaşamı sağlayan ve sürdüren bir dizi kimyasal reaksiyonlar olarak tanımlanabilir. Bu reaksiyonlarda enzimler katalizör olarak kullanılırlar. Metabolik süreçler canlının büyüyüp çoğalmasını, fiziksel bütünlüğünü korumasını ve çevreye uyum yapmasını sağlarlar. Metabolizma katabolik ve anabolik olmak üzere ikiye ayrılarak incelenir. Katabolik yıkım, anabolik ise yapımdır. Canlı doku ve organları sürekli olarak yıkılır ve yapılırlar. Yaşam sırasında bu yıkım ve yapıma ara verilmez. Yaşamak zorunda olan her doku ver organ ara verilmeksizin yıkılmak ve yapılmak zorundadır. Bu yıkım ve yapımın hızı ve etkisi doku ve organlara bağlı olarak değişir. Bazı organ ve dokularda metabolizma çok yüksektir. Diğerlerinde ise azdır. Tiroid hormonları metabolizmanın yüksekliğinden sorumludurlar.
Bu terim ayrıca canlı vücudunda vuku bulan sindirimi, çeşitli besin madelerinin hücreler arasında taşınmasını, atıkların dışarı atılması olgusunu ve benzeri kimyasal reaksiyonları da belirler. Metabolik etkinlikler olağan fizik ve kimya kanunlarına uyarlar. Canlıların metabolik etkinlikler göstermesi için onlara özgü spesifik yasalar yoktur. Canlı biyolojik enerji olarak dışardan aldığı atom ve molekülleri kendi yapısında bulunan atom ve moleküllerle yer değiştirerek metabolik etkinlik gösterir ve canlı olarak varlığını sürdürür. Böyle bir mekanizmadan dolayı canlıyı oluşturan atomlar ve moleküller onun değişmeyen öğeleri değillerdir. Metabolik etkinliklerinden dolayı canlılar elementer düzeyde sürekli bir değisim içindedirler. Canlının her doku ve organı az veya çok, yavaş veya hızlı olarak sürekli bir değisim içindedir. Yani metabolik olarak aktifdir. Canlı vücudunda metabolik olarak aktif olmayan doku ve organ yoktur.
Cansız varlıklarda da bir tür metabolizma olduğu ileri sürülebilir. Örneğin barbüküde kullandığımız ateş de metabolizma gibidir. Dışardan oksijen alarak yanan yakıt, karbon dioksit, karbon monoksit, su buharı ve diğer gazlara dönüşmekte ve ortama atılmaktadır. Ayrıca ateşin çoğalması da söz konusudur. Canlının iki önemli özelliğine sahip olmasına rağmen ateş, fiziksel bir antite olup, canlı değildir. Ama o da maddenin sık karşılaşılan davranış şekillerinden biridir. Aradaki benzerliklere rağmen ateş en basit bir canlıdan bile daha basittir. Doğal seçilime uyarak evrilmez ve herediteye sahip değildir. En basit canlıda bile metabolizma ile birlikte herediteden sorumlu genler ve enzimler vardır. Hücre için etkinliklerin çoğundan sorumlu enzimler canlının elleri, ayakları gibidir. Onun yaşamını dikte ettiren araçlardır. Buna rağmen canlısal etkinliklerin çoğunu cansızların da izlediği fizik ve kimya kanunlarına indirgemek mümkündür.