Genellikle kanun olarak değinmemize karşın doğal seçilimin, matematikle ifade edilemediği, her olguda öngörülemediği, kendini her zaman değişmeden tekrarlamadığı ve katı bir takım kuralları izlemediği için, kanun olma özelliklerine sahip olmadığını ileri sürebiliriz. Doğal seçilim bir kanun olmayabilir ama evrensel boyutlara sahiptir. Doğal seçilimi olası alternatiflerden yalnız bazılarının seçildiği bir olgu olarak tanımlayabiliriz. Bu alternatiflerde çözüm çelişki içerebilir. Bir canlı türünde seçilen özellikler başka bir canlı türünde yeğlenmeyebilirler. Kanun değilse nedir doğal seçilim? Kuram mıdır?
Darwin'sel rekabet olarak da bilinen doğal seçilim aslında yalnız evrime özgü bir olgu değildir. Darwin'sel doğal seçilim karmaşık biyolojik sistemlerde etkili olmasına rağmen, karmaşık ve sofistike bir kimyasal rekabet değildir. Doğal seçilim karmaşık sistemlerde mevcut basit öğeler üzerinde etkilidir. Doğal seçilim için kendiliğinden örgütlenmenin oldukca sofistike bir verziyonu olduğu söylenebilir.
Doğal seçilim evrende enerjinin en düşük düzeyde kalmasını, zamanın bir yöne doğru geçmesini, suyun bir yöne doğru akmasını ve enerjinin hızla dağılmasını seçer. Anti maddenin değil, maddenin seçilmesinden de doğal seçilim sorumludur. Entropinin giderek artması ve elektronların belli orbitallerde hareket etme zorunluğu da doğal seçilimin seçtiklerinden bazılarıdır.
Doğal seçilimin seçtikleri arasında başka şeyler de vardır. Burada yalnız bazılarına değindik. Doğal seçilim temel olarak koşullar muvacehesinde maddenin davranışlarından bazılarının ve çoğu kere yalnız birinin seçilmesi demektir. Doğal seçilimin seçtiği her olgunun alternatifleri vardır. Doğal seçilim onlardan birini seçer. Evrimde mutasyonları seçebilir örneğin. Ya da seçmez. Bazen zararlı bir mutasyonu seçer, bazen yararlı bir mutasyonu seçer. Her zaman iyiyi ve güzeli seçmez. Bazen çirkini ve kötüyü seçer. Rastgele süreçlerden rastgeleliği alır doğal seçilim. Koşullara göre gerekeni ve o koşullar için en uygununu seçer. Doğal seçilim mutlaka şunu seçecektir diye bir kural yoktur. Ve bir türde seçtiğini başka bir türde seçmez doğal seçilim.
Bu nitelikleri ile nedir doğal seçilim? Bir kanun mudur yoksa bir kuram mıdır? Bu kaprisli, kesinlikleri olmayan, belirsiz ve öngürülmez davranışları ile doğal seçilim bir kanun olamaz. Kuram olmak için bile yeterli ilkelerden yoksundur belki ama, bir yerde kuram olarak kabul edilebilir. Darwin evrimi bu kuramla açıklamış ve günümüze kadar ulaşan bu açıklama bilimselliğinden ve zerafetinden hiçbirşey kaybetmemiştir.
DOĞAL SEÇİLİM BİR FİZİK TEORİSİ MİDİR?
Doğal seçilim kanun değildir, bir fizik kuramıdır, diyebilirsiniz. Kuram bilimsel bir soruna ayrıntılı bir açıklık getirir. Kanun ise örnek oluşturan bir fenomen üzerinde yapılan bir dizi gözlemlerdir. Doğal seçilim daha çok bir kurama benzemektedir. Çünkü bilimsel gözlemler ve deneylerle sayısız kereler denenmiştir. Ama her zaman öngörülemez ve doğru tahmin edilemez. Bu nedenden doğal seçilim için kuram olacak niteliklere de sahip değildir diyebiliriz. Doğal seçilim ayrıca kanun olacak niteliklerden de yoksundur. Peki nedir doğal seçilim?
Doğal seçilim evrenin uyduğu, ilkelerinin zenginliği ile nitelikli bir kuraldır. Biyoloji kuralı değildir. Bir fizik kuralıdır. Biyolojide bazı kaba kurallar vardır belki ama kanunlar yoktur.
Fiziksel bir olgu olan doğal seçilim, doğanın mümkün olan bütün olası durumlardan hangisini seçtiği olarak tanımlanabilir. İçinde yaşadığımız evrende böyle bir seçici kural vardır. Doğal seçilim rastgele süreçlerden rastgeleliği alan, ya da ona sınır koyan böyle bir kuraldır. Doğal seçilim bütün canlıların evriminden sorumlu olduğu gibi, ilk canlının ortaya çıkmasında da rolü olan bir kuraldır.
Doğal seçilim nasıl bir kuraldır?
Canlıların cansızlardan en büyük farkı bazı kompleks moleküllere sahip olmalarıdır. Ama bu onların farklı fizik kanunlarına veya biyolojik yasalara, uyduğunun kanıtı değildir. Çünkü o moleküllerden bazılarını laboratuvar koşullarında sentez etmek mümkündür. Labortuvar koşullarında sentez edilen organik moleküllerin fiziksel yapıları ve kimyasal davranışları, canlıda ortaya çıkan moleküllerden farklı değildir.
Maddenin davranışları bazı fizik kanunlarına tabidir. Başka bir deyişle, fizik kanunları ile maddenin davranışları arasında bir ilişki vardır. Bundan maddenin davranışlarının kendisine verilen bazı davranış fırsatı örnekleri ile uyumlu olması gerektiği sonucu çıkarılabilir. Madde ve enerji bir davranışta bulunmadan önce kendilerine sunulan fırsatlardan birini seçerler. Bu doğal seçilimdir.
Doğal seçilimin neden bir fizik kuralı olduğu konusunda A. J. Lotka tarafından yapılan ilginç bir argüman vardır. Doğal seçilim ayrıca enerjiyi etkili bir şekilde kullanan bireyleri seçer.
Bu nitelikleri ile doğal seçilim birinci ve ikinci termodinamik yasalara açıklık getirir. Normalde o kanunların olumlu hiçbir açıklaması yoktur. Bütün iddia ettikleri enerji ile ilgili neleri yapmanın mümkün olmadığı, nelerin yasak olduğudur. Doğal seçilim ise enerji ile nelerin yapılabileceğini açıklayan fiziksel bir kuraldır.
Doğal seçilimin neden bir fizik kuralı olduğunu Tsunami dalgaları örneği ile açıklayabiliriz.Tsunami dalgalarından deprem sırasında okyanus zemininin vertikal olarak (dikine) hareket etmesi sorumludur. Bu dalgaların ortaya çıkması için zeminin alçalıp yükselmesi gerekmektedir. Zeminde bu şekilde gerçekleşen deformasyon okyanusda kırılan fayın hemen üstündeki su tabakasının dengesini bozar. Su bozulan dengesini yeniden sağlamaya çalışacaktır. Zemin ne kadar çok yükselir ve alçalırsa, neden olacağı tsunami dalgasının enerjisi de o kadar fazla olacaktır. Tabii yükselen zeminin tuttuğu alanın genişliği de bu enerjinin büyüklüğü ile doğru orantılı olarak artacaktır.
Zemin deformasyonu üstündeki su tabakasını da deforme edecektir. Bu durumda potansiyel enerjisi olan ve dengede durmakta olan su tabakasının dengesi bozulacaktır. Bu dengenin bozulmaşi demek, sudaki potansiyel enerjinin kinetik enerjiye dönüşmesi demektir. Bu enerji suyu harekete geçırecektir.
Harekete geçen bu su kütleşinin bir ağırlığı vardır. Bu ağırlık son derece büyük olabilir. Çünkü fay kırılmaları birkaç km ile sınırlı olabileceği gibi, 1000 (bin) km uzunluğunda bir subduction zone'unu da tutabilir. Harekete geçen suyun ağırlığı ve kinetik enerjisi son derece yüksek olabilecektir. Bu müthiş kinetik enerji etrafa tsunami dalgaları şeklinde yayılacaktır.
Tsunami dalgalarının dalgaboyu neden çok uzundur?
Suyun hareketi büyük bir enerjinin etrafa yayılması demektir. Bu çok büyük enerji etrafa mümkün olduğu kadar kısa bir zamanda yayılmak zorundadır. Bu bir fizik kanunudur. Bu enerji yok olmayacak ve sadece başka türlü bir enerjiye dönüşerek etrafa yayılacaktır. Bu enerji etrafa dalgalar şeklinde yayılacaktır.
Bu enerjinin yayılması sırasında her türlü dalga ortaya çıkacaktır. O dalgaların bazıları yüksek frekanslı, kısa dalgaboylu ve yüksek amplitüdlü dalgalar olacaktır. Diğerlerinin frekansı ve amplitüdü az olacaktır ama dalga boyları çok uzun olacaktır.
Bu iki dalga örnekleri arasında başka dalgalar da ortaya çıkacaklardır. Burada önemli olan suyun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüşmesi sırasında açığa çıkan enerjinin miktarıdır. Bu enerji çok büyük olabilir. Bu müthiş enerji etrafa tsunami denen dalgalarla yayılacaktır.
Yüksek frekanslı ve kısa dalgaboylu dalgalar enerjiyi etrafa hızla yayamazlar. Diğer dalga türlerinin hiçbirisi enerjiyi etrafa uzun dalgaboylu dalgalar kadar etkili bir şekilde yayamazlar. Enerjinin etrafa hızla yayılması zorunluğu vardır. O halde enerjiyi ortama çok daha kolay yayan bir dalga türünün yeğlenip seçilmesi gerekmektedir. Bu enerji etrafa amplitüdü düşük, dalgaboyu çok uzun ve son derece hızlı hareket eden dalgalarla yayılacaktır.
Bu dalgalardan, ortaya çıkan enerjinin çok büyük olması sorumludur. Başka bir deyişle bu enerji dalgaların nasıl olacağını dikte etmektedir. Etrafa hızla yayılmaları gerektiği ve bu bir fizik kanunu olduğu için, enerjiyi yayan dalgaların son derece hızlı ve uzun dalgaboyuna sahip olmaları gerekmektedir. Amplitüdleri de kısa olduğundan bu dalgalar etrafa hızla yayılacaklardır. Büyük bir enerji ile sahile vuran tsunami dalgaları kilometrelerce içeri girebilecekler ve sahil boyunca büyük zararlara ve can kaybına neden olabileceklerdir.
Tsunami dalgalarının ortaya çıkma nedeni doğal seçilimdir.
Okyanuslarda geniş bir alanı tutan vertikal su hareketi sırasında açığa çıkan dalgalardan biri büyük bir enerjinin etrafa yayılmasını sağlamak için diğerlerine yeğlenilmiş ve seçilmiştir.
Evrimi açıklayan doğal seçilim bir biyoloji yasası olmayıp, bir fizik kuramıdır. Aslında biyolojik kanunların temeli fizik kanunlarıdır. Yalnız canlıları ilgilendiren yasalar yoktur. Tsunami dalgalarından doğal seçilim sorumludur.