İMMÜN TİROİD HASTALIKLARI
İmmün mekanizmaların bazı tiroid hastalıklarından sorumlu olması gerektiğinden öteden beri kuşkulanılmaktadır. Son yıllarda bu konuda bazı önemli gelişmeler olmuştur. Bu gelişmelerin ışığında konuyu incelemeden önce, tiroid bezi ile ilgili bazı immünolojik kavramlara kısaca değineceğiz. İmmün tiroid hastalıklarında karşılaşılan antikorlar için aşağıdaki tabloya bakınız. Bu tablo henüz tamamlanmış olmaktan uzaktır. Kuşkusuz ilerde yeni antikorlar tanımlanacak, yorumlamalarında zorluk çekilen bazı karmaşık fizyopatolojik süreçlere mantıklı açıklamalar getirilecektir.
İmmün tiroid hastalıkları klinik olarak, tiroidin her türlü fonksiyon bozukluklarından ve tiroiditlerden sorumlu olabilirler.
Aralarında Graves hastalığı, Haşimoto tiroiditi ve ağrısız postpartum tiroiditinin de bulunduğu bazı tiroid hatalıklarının etiyolojilerinin immünolojik olduğu söylenir. Tiroiditler, endokrin bezlerin en sık karşılaşılan immün hastalıklarını oluştururlar.
Kanda tabloda tanımladığımız antikorların bulunmasına rağmen, immün tiroid hastalıklarının etiyopatogenezlerini açıklamada güçlük çekilmektedir. Bu hastalıkların bazı ailelerde daha yaygın olması genetik nedenlerin, kadınları yeğlemesi ise hormonal etkenlerin hastalığın patogenezinde rolü olduğunu göstermektedir. İmmün tiroid hastalıklarının etiyolojisinde belki de birden fazla etkenin rolü vardır. İmmünite ile ilgili ve herediter olarak kazanılan çesitli özelliklerin, bazı çevresel faktörlerle birlikte bu hastalıkları başlatması mümkündür. Belki de herhangi bir herediter bozlukluktan dolayı, bazı B lenfositlerinin tiroid kökenli antijenlere karşı olan toleransı azalmakta veya kaybolmakta ve bu hücreler bazı özel durumlarda, anti-tiroid immünglobülinler sentez ederek çeşitli immün mekanizmalarla, tiroid bezini zedelemektedirler.
İmmün zedelenmeyi açıklamaya çalışan mekanizmaların önde gelenleri şunlardır.
a) Sitotoksik peroksidaz (mikrozomal) antikorların neden olduğu doku zedelemesi(1),
b) Antijen ve antikorların bazal membranda veya hemen altında kompleksler oluşturup, kompleman proteinlerini aktive ederek dokuları zedelemesi,
c) Antikora bağlı selüler sitotoksisitenin yol açtığı doku zedelenmesi,
d) Sitotoksik T lenfositlerinin, Fas patikası aracılığı ile ve apoptosisle, tiroid folikül hücrelerini parçalaması(2).
Bu kuramsal olasalıklardan hiç birinin tiroidi zedelediği kesin olarak kanıtlanmamıştır. Elektron mikroskopunda bazal membrana tutunmuş antijen-antikor komplekslerinin varlığı gösterilmiştir.
HLA (Human Leukocyte Antigen) ile tiroid antikorları arasında henüz kesin bir ilişki kurulamamıştır. Her ne kadar otoimmün tiroid hastalıklarının yaşlıları yeğlemesi çevresel faktörlerin etiyolojilerinde daha önemli olmaları gerektiğini belirtiyorsa da, genetik nedenleri tümüyle reddetmek güçtür.
Tablo: Tiroid Hastalıklarında karşılaşılan antikorlar ve bazı özellikleri:
Tiroglobülin antikorları:
Normal kolloid tiroglobülin'ine karşıdırlar. IgG sınıfına ait olup,
poliklonaldırlar. Çok sayıda antijenik yöreleri içerirler. Graves hastalığı ile otoimmün tiroiditlerde titrajları yüksek, diğer bazı tiroid hastalıklarda ise düşüktür. Kompleman fiksasyonu yapmazlar.
Peroksidaz antikorları:
Antimikrozomal antikorlar olarak da bilinirler. Tiroid peroksidazlarına karşı gelişmişlerdir. Bazı epitopları folikül hücre membranına da tutunurlar. Kompleman fiksasyonu yaparlar ve tiroid hücrelerini zedelerler.
TSH-R antikorları:
TSH reseptörlerine karşı gelişmiş antikorlardır. Çesitli türleri vardır. Bazıları uyarıcı, diğerleri inhibe veya nötralize edicidirler. LATS, TSH-R antikorlarının ilk tanımlananıdır. (Long Acting Thyroid Stimulator). TSH reseptörlerine tutunup, onları uzun zaman uyardıkları içen bu ismi almışlardır.
TSI: Tiroidi Stimüle eden immünoglobülinlerdir. Siklik AMP yapımını hızlandırarak tiroid hormon sentezini artırırlar.
TBBİ: Tiroide Bağlanan İnhibitör İmmünoglobülinlerdir. Bu immünoglobülinler TSH reseptörlerine bağlanıp, onların TSH, LATS ve TSI tarafından uyarılmalarını inhibe ederler. Ancak ilginç olarak, kendilerinin de tiroidi stimüle edice etkileri olabilir.
TGİ: Thyroidi Geliştiren İmmünoglobülinler. Hormon sentezini stimüle etmeden tiroid hücrelerinin çoğalmalarına ve tiroidin büyümesine neden olurlar.
Anti T4 ve T3: Triiyoditironine ve Tiroksine karş olan antikorlardır. İlgili oldukları hormonların normal serum düzeylerinin saptanmasını etkilediklerinden dolayı önemlidirler.
Sodyum-İyot simporter :
Görevi iyot tutmak olan bir antijendir.
HLA'nın immün tiroid hastalıklarına olan katkısını inceleyen araştırmacılar her keresinde çelişkili sonuçlara ulaşmışlardır(3). Belki de genetik nedenlerin otoimmün tiroid hastalıklarının etiyolojisine olan katkısı sanıldığından daha azdır.
Tiroid otoantikorlarına bazı normal kişilerde ve geçici tiroiditlerde de rastlanmaktadır. Postpartum ve geçici tiroiditlerde gözlemlenen peroksidaz ve tiroglobülin otoantikorlarının titraji düşüktür. Doğal süreleri dolup, iyileşen bu hastalıklarda otoantikorlar kandan çekilmektedir. Antikorların kaybolmadığı ender bir iki olguda kronik tiroiditin geliştiği gözlemlenmiştir.
Diğer tiroid hastalıklarının da immünolojik yönleri olduğundan kuşkulanılmaktadır.
Sporadik multinodüler(4) ve toksik nodüler guatrlarda(5), TSH reseptör antikorlarına rastlanmıştır. Ancak bu hastalıkları immünolojik mekanizmalarla açıklamakta güçlük çekilmektedir.
Bazı tiroid kanserlerinde TSH reseptör antikor testi pozitifdir(6). Ancak bu antikorların lokal doku zedelenmesine karşı normal bir tepkime olarak gelişmiş olabileceklerini unutmamak gerekmektedir.
Son yıllarda tanımlanan ve tiroide spesifik yeni bir protein antijenin, tiroiditlerde rolü olduğu ileri sürülmüştür. Sodium/iyot simporter olarak bilinen bu antijenin görevinin iyot yakalamak olduğuna inanılmaktadır. Haşimoto tiroiditlerinde ve Graves hastalıklarında bu antijene karşı gelişmiş antikorların varlığı saptanmıştır(7).
Immün tiroid hastalıkları fonksiyonel açıdan geniş bir spektrum oluştururlar. Tiroid hücrelerine yönelik antikorların doğası, ortaya çıkacak klinik gösterileri ve derecesini saptar. Graves ve Haşimoto hastalıkları bölümünde bu konu incelenmiştir.
KAYNAKLAR-İMMÜN TİROİD HASTALIKLARI
1) Portmann, L, Hamada, N., Heinrich, G., DeGroot, LJ.: Antithyroid peroxidase antibody in patients with autoimmune diseases: possible identity with anti-microsomal antibody. J. Clin Endocrinol Metab 61: 1001, 1985.
2) Kawakami, A: Thyroid-stumulating hormone inhibits Fas antigen mediated apoptosis of human thyrocytes in vitro. Endocrinology, 137: 3163, 1996.
3) Adams, D. D., Adams, Y. J., et al.: On the nature of genes influencing the prevalence of Graves disease. Life Sci. 31: 3, 1983.
4) Smith, P.P. A., Neylan, D, and O'Donovan, D. K., : The prevalence of thyroid-stimulating antibodies in goitrouos disease assessed by cytochemical section bioassay. J. Clin. Endocrin. Metab. 54: 357, 1982.
5) Wager, G. Makinen, T., et al.: Thyrotropin binding inhibiting immunoglobülins (TBII) in Graves disease, toçic nodular goiter and autoimmune thyroiditis. Ann. Clin. Res. 14: 83, 1982.
6) Snow, M. H., Davies, T., et al.: Thyroid stimulating antibodies and metastatic thyroid carcinoma. Clin. Endocrin. 10: 413, 1979.
7) Endo, T., Kogai, T., Nakazato, M., Saito, T., Kaneshige, M., Onaya, T.: Autoantibodies against Na+/I- symporter in the sera of patients with autoimmunue thyroid disease. Bichem. biophys. Res. Commn. 224: 92, 1996.