Uzun yaşamak yaşlanmaktan neden farklıdır?
Uzun yaşamanın yaşlanmaktan ayrı bir olgu olduğuna değinmiştik. Bunun nedenlerini açıklayalım.
Yaşlanmaktan farklı olarak uzun yaşamaktan genetik aparatus sorumludur. Bazı genler uzun yaşamayı sağlayan sistemlere ait moleküllerinin tamirinden ve sentezinden sorumludurlar. Uzun yaşamayı sağlayan moleküllerin tamir ve sentezi sekteye uğrarsa yaşlanma süreci başlar ve canlı giderek artan bir hızla yaşlanmaya başlar. Yaşlanan moleküller daha önce mevcut olanlardır. Uzun yaşamadan molekülleri etkili bir şekilde tamir ederek önceden mevcut işlevselliklerini kazanmalarını sağlayan sistemler sorumludur. Sürekli olarak yeniden sentez edilen biyomoleküller de tamir edilemeyeceklerinden yaşlanma sürecine katılırlar. Hücrelerde şifrelenip sentez edilen moleküllerin kalite kontrolunu yapan enzimler vardır. Yaşlanma sırasında o enzimlerde işlevsel bozukluklar olabilir.
Daha önce yaşlanmanın rastgele olasılıksal (stokastik) bir süreç olduğuna değinmiştik.
Efektif yaşlanma canlı çoğalma dönemine ulaştıktan ve çoğaldıktan sonra başlar. Uzun yaşama ile ilgili süreçler, çogalma dönemi aşıldıktan sonra moleküllerin bütünlüğünü korumaları ve yaşlılıktan daha az etkilenmeleri şeklinde kendini belli eder. Amaç canlının uzun yaşaması değildir. Amaç canlının çoğalmasıdır. Canlı çoğaldıktan sonraki süreçler genomun doğal seçilim tarafından seçilmeyen özellikleridir. Başka bir deyişle doğal seçilim canlının uzun yaşaması ile ilgilenmez. Türler arasında ve aynı türün üyeleri arasında bile, moleküllerin tamiri ve yenilenmesi süreci az çok farklıdır. Bu da aynı türe ait de olsa canlıların, farklı uzunluklarda yaşlanması (yaşaması) demektir.